hayatın zorluğunu istediğini bulduğun site - İstanbul Bilgi
  Ana Sayfa
  İletişim
  rapçilerin resmi
  sagopa kajmer ile bilgi
  ceza ile bilgi
  Kolera aile bilgi
  İstanbul Bilgi
  İstanbul bilgi 2
  İzmir ile bilgi
  Denizli ile bilgi
  Aydın ile bilgi
  Nazilli ile bilgi
  Antalya ile bilgi
  Antalya ile bilgi 2
  Ankara ile bilgi
  Ankara ile bilgi 2
  Adana ile bilgi
 

Kuruluş dönemi ve Byzantion [değiştir]

2008 yılında İstanbul metrosu için yapılan Marmaray tüp geçidi kazıları sırasında Cilalı Taş Devri'nin sürdüğü M.Ö. 6500'lü yıllara ait kalıntılara rastlanmıştır.[13][14][15] Anadolu Yakası'ndaki Fikirtepe'de yapılan kazılarda Bakır Çağı'nın sürdüğü M.Ö. 5500–3500 yıllarına ait kalıntılar bulunmuştur.[16] Bunun yanında Kadıköy'de Fenikelilere ait kalıntılar bulunmuştur. M.Ö. 685'te Megara'dan gelen Yunanlar burada bir koloni kurmuş, Kral Byzas'ın hükümsürdüğü M.Ö. 667 yılında Byzantion kurulmuştur.[17] Traklar, kentin yakınlarına M.Ö. 13 ve 11. yüzyıllarda Semistra kentini kurmuştur.[18] Kral Lygos zamanında Sarayburnu'na, bugünkü Topkapı Sarayı'nın bulunduğu yerde bir Akropolis kuruldu. Kente Roma İmparatorluğu hakim olunca, kentin adı Septimius Severus tarafından kısa süreliğine oğlunun adı Augusta Antonina konmuş,[19] ardından İmparator I. Konstantin zamanında kentRoma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edilmiştir. Bu sırada Nova Roma olarak değiştirilen kentin adı benimsenmemiş ve 337 yılında İmparator I. Konstantin'in ölümüyle Konstantinopolis'e çevrilmiştir.

Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.

Napolyon Bonapart[20]

Bizans İmparatorluğu dönemi [değiştir]

Ana madde: Konstantinopolis

Bu dönem 324 - 1453 yılları arasını kapsar. I. Konstantinus şehri ele geçirip Roma İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra, şehir ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim merkezi olur. Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soyluların göçü de dahil olmak üzere önemli boyutta arttı. Bu dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça genişledi. 100 kişilik bir hipodromun (Sultanahmet Meydanı) yanı sıra, limanlar ve su tesisleri yapıldı.

Konstantinus'un döneminde şehre Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehrin ismi Konstantinopolis oldu. Döneminde Dünya'nın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı 360'da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini deHıristiyanlık olarak değiştirdi. Pagan Roma dinine inanan batı ile ilk kopuş da bu dönemde başladı. Her ne kadar; Bizans İmparatorluğu I. Theodosius'un ölümü ile başlasa da; Bizans İmparatorluğu Konstantinus Hristiyanlığı getirmesine duyduğu saygıdan kendisini hep bir Bizans İmparatoru olarak görmüş; 1453'deki çöküşüne kadar da 10 İmparatorunun daha ismi Konstantinus olmuştur. Bu dönemde İstanbul'un rolü oldukça stratejiktir; Avrupa ve Asya arasında bir kapı olmuştur. Bu vesile ile, ticaretkültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdir. Bu dönemde şehrin ismi "Poli" (şehir) de olmuştur.[21]

Bizans Dönemi'nin en önemli eserlerindenAya Sofya Müzesi, 2004

476'da Batı Roma'nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etmiş, ve Bizans İmparatorluğu'nun da başkenti İstanbul olmuştur.543'de nüfusun yarısının ölümüne sebebiyet veren veba salgınından sonra; şehir İmparator I. Jüstinyen döneminde yeniden inşa edilmişdir.

700lü yıllarda Sasaniler ve Avarlar'ın saldırısına uğrayan şehir; 800lü yıllarda Bulgarlar ve Arapların900lü yıllarda ise Ruslar ve Bulgarların saldırısına uğramıştır.

Ancak; saldırılar arasında en yıkıcı olanı 1204 yılında olmuştur. Haçlılar tarafından; 4. Haçlı Seferi'nde 1204 yılında ele geçirilen şehir yağmalanmış; halkın büyük bir çoğunluğu şehirden kaçmış; yoksul ve enkaz içinde bir kente dönüşmüştür. Bunun sebebi Batı Roma'da büyüyen Latinlerin; Katolik Hristiyanlık anlayışı ile Bizans'daki Ortodoks Hristiyanlık inanışı arasındaki farklılıklar ve uyumsuzluklardır. Bu dönem sonrasında, 1261 yılında Palailogos Hanedanından; Michael VIII Palaeologus şehri tekrar ele geçirmiş ve Latin'lerin dönemini sona erdirmiştir.

Bu dönemden sonra giderek küçülen Bizans; Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391'den sonra kuşatılmaya başlamış; en sonunda 29 Mayıs 1453'de Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesine geçmiştir. İstanbul'un fethi, Dünya tarihinde Orta Çağ'ın sonunu simgelemektedir.

Osmanlı İmparatorluğu dönemi [değiştir]

İstanbul'un Fethi

Bu dönem 1453 - 1923 yılları arasını kapsar. 29 Mayıs 1453'de; Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmet'in 53 gün süren kuşatması sonrasında; İstanbul Osmanlı'nın 3'üncü ve son başkenti olur.

Osmanlı'da da ilk dönem belgelerinde[22] a-sitan, i-stan (osmanlı alfabesi ile استان) olarak geçmektedir. i-stan güzellikler diyarı anlamına gelir. son dönem belgelerinde[23] (osmanlı alfabesi ile استانبول) ise a-stan-bol, i-stan-bul olarak geçmektedir ve aynı anlamı verir.

Osmanlının ele geçirmesinden sonra; Topkapı Sarayı ve Kapalı Çarşı'nın da kurulması ardından bir çok okul ve hamam açılır. Dünya'nın ve İmparatorluğun dört bir yanından insanlar İstanbul'a taşınır.YahudilerinHristiyanların ve Müslümanların beraber yaşadığı kozmopolit bir toplum olur. Bizans döneminden kalan, eski binalar ve surlar onarılır.[24] Fetihten 50 yıl sonra; İstanbul Dünya'nın en büyük şehirlerinden biri olur. "Küçük Kıyamet" olarak da adlandırılan; 14 Eylül 1509 İstanbul Depremi sonrasında (8 şiddetinde olduğu ileri sürülmektedir); 45 gün süren artçı sarsıntılarla binlerce bina yıkılır ve bir çok insan yaşamını kaybeder. [25]

1510 yılında; Sultan II. Beyazıd; 80.000 kişinin çalışmasıyla şehri yeniden kurar. Günümüzde de varolan eserlerin büyük bir çoğunluğu bu dönemden kalmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde; mimari ve sanat konularına önem verilir. Mimar Sinan camiler ve diğer binalar kurar. Lale Devri döneminde; Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 1718 yılından itibaren; itfaiye'yi kurmuş, ilkmatbaayı açmış ve fabrikalar kurmuştur. 3 Kasım 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı sonrasında da batılaşma süreci hızlanmış; ve bir çok alanda yenilikler yaşanmıştır. [26]

Haliç'in üzerine köprü; Karaköy'e tünel, demiryolları, kentin içindeki deniz taşımacılığı, belediye örgütlerinin, hastanelerin kurulmasıyla modern bir şehir halini almıştır. 1894 yılında; Üçyüzon Depremi'ni yaşayan İstanbul, tekrar büyük bir zarar görmüş, I. Dünya Savaşı'nın sonlarında 13 Kasım 1918'de İtilaf Devletleri donanmasınca da işgal edilmiştir. [27] 29 Ekim 1923'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla da İstanbul'un 2500 yıldır süren başkentlik dönemi de sona ermiştir.

1890lı yıllarda Galata Kulesi'nden manzara.
1890lı yıllarda Galata Kulesi'nden manzara.

Osmanlı ve Bizans kayıtlarında, 1291 Yıldırım Bayezıd döneminde İstanbul’un alınması amacıyla yapılan kuşatma kaldırılırken, yapılan anlaşma gereği Sirkeci’de bir Türk mahallesi kurulması şartına uygun olarak Göynük ve Taraklı’dan 760 hane Manav İstanbul’a yerleştirilmiştir. Yani İstanbul’a yerleştirilen ilk yerli Türklerin, bu yöreden giden Manavlar olduğu kaynaklarca da doğrulanmaktadır. Özellikle anadolu yakasındaki Türklerin kökeni manavlardır.[28]

Cumhuriyet dönemi [değiştir]

Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında fiziksel atılımlar olmuştur. 1900'lerin başında 1 milyon olan nüfus, 1927'de 690.000'e düşmüştür, 1935'de 740.000 ve1945'de tekrar 900.000'e ulaşmıştır. [29] 1950'lerde Balkanlar'dan göç almıştır. Bu dönemde şehirleşmede gecekondular önplana çıkmaktadır. 1960'larda ise gecekonduların yanında, apartmanlaşma başlamıştır. 1970'lerde hızlı nüfus artışı ile konut ve ulaşım sorunları önem kazanmıştır. Bu dönemde otomobil sayısının artması ve sonucunda trafiğin artması Boğaziçi Köprüsü'nün yapılmasında etkili olmuştur ve ulaşımda önemli bir yere gelmiştir. İstanbul metropoliten alanı 1970-1975 yılları arasında merkezde 50 kilometre yarıçaplı bir alan iken 1980'de 60 kilometre yarıçapa ulaşmıştır. 1990'ların nüfus artışı, nüfusun dış taraflara yayılması ile sonuçlanmıştır ve sonucunda İETT'nin yetersiz gelmesi ile dolmuş ve minibüsler bu açığı kapatmaya çalışmışlardır. 70’li yıllarda eski hızı ile olmasa da imar faaliyetleri canlandı. 1973 yılında Boğaziçi Köprüsü açıldı.[30]

İstanbul'un tarihi 300 bin yıl önceye kadar uzanır. Küçükçekmece gölü kenarında bulunan Yarımburgaz mağarasında yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlanmıştır. [31] Bu dönemde gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik insanların yasadığı sanılmaktadır. Çeşitli dönemlerde yapılan kazılarda, Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik Çağ'a, Ağaçlı yakınlarında ise, Orta Paleolitik Çağ ile Üst Paleolitik Çağ'a özgü aletlere rastlanmıştır.[32]

Sanat [değiştir]

Roma İmparatorluğu [değiştir]

Kent, çok kez el değiştirip, yıprandığından kentte, Roma İmparatorluğu Dönemine ait fazla yapı kalmamıştır.Kalanlar içinde en önemlileri: 330 yılında İmparator I. Konstantin onuruna kentin yedi tepesinden birine dikilen anıt. Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bileziklerle birbirine bağlanmış toplam 8 adet sütun ve bir kaidenin üst üste konulmasıyla oluşturulmuştur.[33] Bu dönemden günümüze kalan bir başka yapı da Bozdoğan Kemeri'dir. Kentin su rezerv sisteminin inşası İmparator Hadrianus döneminde başladı.[34] I. Konstantin zamanında kentin yeniden yapılanması ve büyümesiyle birlikte hızla artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için sistemin daha da genişletilmesine gerek duyuldu.[35] Kemer, suyunu Kağıthane ile Marmara Denizi[36] arasında kalan tepelerin yamaçlarından alan ve Trakya'nın tepelik bölgelerinden kente kadar uzanarak kentin su gereksinimini karşılayan geniş kemerler ve kanallar sisteminin son noktasında yer almaktadır. O zamanlar kente gelen bu su, toplam kapasitesi 1 milyon metreküpten fazla olan üç açık ve Yerebatan Sarnıcı gibi yüzden fazla yaraltı sarnıcında depolanmaktaydı.[37]

Bugün Sultanahmet Meydanı olarak bilinen Hipodrum Meydanı ise Circus Maximus tarafından inşa edildi.

Doğu Roma İmparatorluğu [değiştir]

Kız KulesiÜsküdar’da Bizans İmparatorluğu Dönemi'nden kalmış tek eserdir.

Doğu Roma İmparatorluğu, kentte bin yıl kadar hüküm sürmüş ve burayı başkent olarak kullanmıştır. Bu özelliğinden dolayı İstanbul'da çok sayıda Doğu Roma yapısı vardır. Bunların en önemlileriEminönü'nde toplanmıştır. Bu yapılar içinde en önemlisi, kilise olarak açılan Ayasofya Müzesi'dir. Ayasofya Doğu Roma İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 - 537 yılları arasında inşa ettirilmişbazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında İstanbul'un Türkler tarafından fethedilmesiyle Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür ve günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.[38][39] Ayasofya'dan sonra yapılan önemli yapılardan biri Fethiye Camisi'dir. Kilise olarak, 13. yüzyıl sonlarında Doğu Roma'nın ileri gelenlerinden Mihail Glabas Tarkaniotes tarafından inşa ettirilmiştir.[40] İstanbul'un fethinden sonra 1454 yılında patrikhane olarak kullanılmış, 1590 yılında İran savaşlarında Gürcistan ve Azerbaycan'ın fethedilmesiyle, fethin hatırası olarak camiye dönüştürülmüştür. Gene önemli yapılardan Kariye Müzesi, manastır olarak 534 yılında Doğu Roma İmparatoru I. Jüstinyen döneminde Aziz Theodius tarafından yapılmıştır. 11. yüzyılda I. Aleksios'un kayınvalidesi Maria Doukaina tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. 1204-1261 yıllarındaki Latin İmparatorluğu döneminde harap olan manastır, Theodoros Metokhites tarafından 14. yüzyılda onarılmıştır. Dış narteks ve parekklesion bu dönemde yapıya eklenmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu [değiştir]

Yeni Barok tarzda yapılan Ortaköy'deki Büyük Mecidiye Camii

Osmanlı'da sanat mimaride olarak çok ileridedir. İmratorluk devri boyunca sayısız eser yapılmıştır. Yapılar basit, kullanışlı, ince, zarif, vakur ve heybetlidir. Muhteşem saray tipi XIX.asırda Batı'dan gelerek girmiştir. Bununla beraber Allah adına yapılan camiler tamamen abidevîdir. Camiler çevreleri bir sürü sosyal müessese ile örülür ve bir "külliye" teşkil ederler. Osmanlılar fevkalâde imarcıdır. Yapıları kendi medeniyetine ait olmasa bile ihtimamla korur. Bunun en güzel örneklerinden biride Aya İrini Kilisesi'dir. İmar görülmediği hiçbir imparatorluk köşesi yoktur. Bazı mütevazı mahalle zenginleri bile, bir mescid yaptıramadığı takdirde bir çeşme yaptırır veya bir mektep tamir ettirir. Toplum anlayışı fevkalâde güçlüdür. Mimar Sinan'ın dünya tarihinin en büyük mimarlarından biri belki birincisi olduğunda ittifak vardır. Bir asır yaşayan ve son yarım asrını mimarbaşı olarak geçiren Sinan şu eserleri yapmıştır. 81 cami, 50 mescid, 55 medrese,19 türbe, 14 imaret, 3 hastahane, 7 su bendi (baraj), 8 köprü, 16 kervansaray, 33 saray, 32 hamam, 6 mahzen, 7 d'arulkurrâ. Bu 441 eser bütün imparatorluğa dağılmıştır.[41] 1839 yılında Tanzimat Fermanı'nın ilanı Avrupalılaşma yolunda önemli adımlar atılmıştır. Osmanlı, 18. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa tarzını benimsemiş ve bunu mimariye ve sanata yansımıştır. Avrupa'da yaygınlaşan barok stili İstanbul'da da bir çok eserin yapımında uygunlanmıştır. Barok ve rokoko tarzında yapılan Dolmabahçe SarayıBeylerbeyi Sarayı ve Ortaköy Camii dünyada bu tür için önemli bir yer teşkil eder.

 

Coğrafya [değiştir]

İstanbul 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Batıda Çatalca Yarımadası, doğuda Kocaeli Yarımadası'ndan oluşur. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Marmara Denizi ve ortada İstanbul Boğazı'ndan oluşan kent, kuzeybatıda Tekirdağ'a bağlı Saray, batıda Tekirdağ'a bağlı Çerkezköy, TekirdağÇorlu, Tekirdağ, güneybatıda Tekirdağ'a bağlı Marmara Ereğlisi, kuzeydoğuda Kocaeli'ne bağlı Kandıra, doğuda Kocaeli'ne bağlı Körfez, güneydoğuda Kocaeli'ne bağlı Gebzeilçeleri ile komşudur.[42] İstanbul'u oluşturan yarımadalardan Çatalca AvrupaKocaeli ise Asya anakaralarındadır. Kentin ortasındaki İstanbul Boğazı ise bu iki kıtayı birleştirir. Boğazdaki Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüleri kentin iki yakasını birbirine bağlar. İstanbul Boğazı boyunca ve Haliç'i çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur.

İstanbul Boğazı'nın uydudan görünümü.

Jeoloji [değiştir]

İstanbul'a, yakın yerde bulunan Kuzey Anadolu Fay HattıKuzey Anadolu'dan başlayarak Marmara Denizi'ne kadar uzanır.[43] İki tektonik plaka olan Avrasya ve Afrika birbirlerini iterler ve buda fayın hareket etmesine sebep olur. Bu fay hattı nedeniyle bölgede tarih boyunca çok şiddetli depremler meydana gelmiştir. [44] 1509 yılında meydana gelen Büyük İstanbul Depremi bunun en büyük örneğidir. Bu deprem İstanbul'da, 100 camiinin yıkılmasına ve 10 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. 1766 yılındaki depremde ise, Topkapı SarayıAyasofyaEyüp Sultan Camii veKapalıçarşı gibi yapılar büyük hasar aldı. 1999 Gölcük Depremi'nde de 18 bin insan ölmüş ve birçok insanda evsiz kalmıştır. [45] Sismolojistler2025 yılından önce 7 büyüklüğünde bir depreminde olabileceğini belirtmektedirler.[46]

İklim [değiştir]

İstanbul'un iklimi, Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş özelliği gösteren bir iklimdir, dolayısıyla İstanbul'un iklimi ılımandır. [47]

İstanbul'un yazları sıcak ve nemli; kışları soğuk, yağışlı ve bazen karlıdır. Yıllık yağmur düşüşü 870mm dir. Nem yüzünden, hava sıcak olduğundan daha sıcak; soğuk olduğundan daha soğuk hissedilebilir. Kış aylarındaki ortalama sıcaklık 7°C ile 9°C civarındadır ve genelde yağmur ve karla karışık yağmur görülür. Kar da yağar. Kış aylarında bir iki hafta kar yağabilir.

En sıcak ay Temmuz (28.5°C), en soğuk ay da Ocak (5.4°C) ayıdır. Şu ana kadar yüksek hava sıcaklığı; Temmuz 2000'de Pendik'te 40.5°C olarak kaydedilmiştir. En düşük hava sıcaklığı ise; Şubat 1927'de -16.1°C olarak kaydedilmiştir. Şehir biraz rüzgârlıdır; rüzgârın ortalama hızı saatte 17km dir. Yaz en kuru mevsimdir, ama Akdeniz iklimlerinin aksine kurak mevsim yoktur. İstanbul 1994 yılına kadar susuzluk çekmiştir fakat alınan önlemle herhangi bir su sıkıntısı kalmamıştır.

[gizle] İstanbul Sıcaklık ve Yağış Değerleri 
Aylar Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara
Ort. en sıcak °C (°F) 8
(46)
9
(48)
11
(52)
17
(63)
21
(70)
26
(79)
28
(82)
28
(82)
25
(77)
19
(66)
15
(59)
11
(52)
Ort. en düşük °C (°F) 3
(37)
3
(37)
4
(39)
8
(46)
12
(54)
16
(61)
18
(64)
18
(64)
15
(59)
12
(54)
8
(46)
5
(41)
Yağış mm (inches) 99
(3.9)
66
(2.6)
61
(2.4)
48
(1.89)
31
(1.22)
20
(0.79)
20
(0.79)
25
(0.98)
41
(1.61)
71
(2.8)
89
(3.5)
122
(4.8)
Source: Weather.com[48] January 6, 2009

Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol